Şanlıurfa ve çevresinde ağaç malzemenin bulunmayışı, taşın mimaride hakim malzeme olarak kullanılmasına neden olmuştur. Kolay işlenen, ocaktan çıktıktan bir süre sonra sertleşen ve halk arasında "havara daşı" olarak adlandırılan kireç oluşumlu bu taş, tarih boyunca Şanlıurfa yapılarında rahatlıkla kullanılmıştır.
Şanlıurfa Mimarisinde Taş Süslemeciliği: Urfa taşının işlemeye son derece elverişli olması, mimaride zengin bir taş süsleme geleneğinin doğmasına neden olmuştur.Şanlıurfa mimarisindeki taş süslemenin kaynağı Neolitik Çağ'a kadar inmektedir. Nevala Çori ve Göbekli Tepe'de yapılan arkeolojik kazılarda bulunan M.Ö. 7000-8000 yıllarına ait insan ve hayvan heykelleri aynı zamanda Anadolu'nun en eski figürlü plastik örneklerini oluşturmaktadır.Sultantepe ve Harran'da yapılan arkeolojik kazılarda bulunan ya da köylüleler tarafından bulunarak Urfa Müzesine getirilen mimari parçalardaki insan ve hayvan röliyefleri Babil, Asur ve Hitit dönemlerine kadar inmektedir.Şanlıurfa Kalesi'ndeki Roma döneminden kalma M.S. 240-242 tarihli çift sütunun akantus yaprakları ile süslü kartal başını andırır başlıkları, Ulu Cami avlusunda Bizans dönemine ait St. Stephan Kilisesi'nden kalma sütun başlıkları üzerindeki süslemeler o dönemlerin taş süslemeciliği hakkında bizlere önemli fikirler vermektedir.Urfa taş süslemeciliğinde kullanılan motif grupları incelendiğinde, İslam süsleme sanatlarının bitkisel, geometrik, bitkisel-geometrik karışımı, figürlü ve yazı (hat) ile süsleme gibi ana gruplarına yer verildiği görülmektedir. Bu ana gruplar içerisinde yer alan motifler geniş bir repertuvar zenginliğine sahiptir. Öyle ki İslam süsleme sanatında yer alıp da Urfa taş süslemeciliğinde bulunmayan motif hemen hemen yok gibidir.Urfa taş süslemeciliğinde görülen bu motif zenginliğinin yanında teknik zenginlik de dikkati çekmektedir. Taş süsleme sanatı tekniklerinden olan kakma, kabartma, şebekeli oyma, çizikleme ve negatif (oyma) tekniklerinin tamamına Şanlıurfa taş süslemeciliğinde yer verilmiştir. İslami dönem taş süslemeciliğinin Şanlıurfa'daki en eski örnekleri 8. Yüzyılda Emevi ve Abbasi hakimiyetine giren Harran 'da görülmektedir. 744-750 yıllarında Harran'ı başkent yapan Emevi hükümdarı II. Mervan tarafından inşa ettirilen Harran Ulu Camii'nde İslam Sanatı'nın şaheser örneklerinden sayılacak taş süsleme örnekleri bulunmaktadır. Emeviler tarafından inşa ettirilen ancak daha sonraları Abbasiler ve Eyyübiler tarafından genişletilen Harran Ulu Camii'nde bu dönemlerin üslup ve özelliklerini taşıyan mimari süslemeler yer almaktadır. Caminin Emevi döneminden kalma bölümüne ait üzüm salkımlı kıvrık asma dalları kompozisyonun işlenmiş olduğu taş sütunlar Urfa Müzesi'nde sergilenmektedir. Adeta taş süsleme eserleri müzesi görünümündeki Harran kemer ve sütun başlıklarına tamamen Selçuklu geleneğine bağlı olarak dantel gibi işlenmiş rumili arabesk kompozisyonlar ile bordürler, başlıbaşına bir inceleme teşkil edebilecek derecede repertuvar zenginliği göstermektedir.Şanlıurfa mimarisinin önemli bir bölümünü oluşturan evlerdeki taş süslemeler anıtsal eserlere nazaran daha zengin bir durumdadır. Hiç süslemesi bulunmayan çok sayıdaki cami, han, hamam gibi anıtsal eserlere karşılık süslemesiz bir eve rastlamak hemen hemen mümkün değildir. Anıtsal eserlerde geometrik süslemeler bir araya toplandığında zengin bir çeşitlilik gösterir. Şanlıurfa evlerindeki taş süslemeler, sokak kapısı alınlıklarında, odaların avluya bakan cephelerinde, eyvan kemerlerinin kilit taşlarında , tonozların kilit taşlarında ve ışık takalarında (pencere) yoğunluk göstermektedir. Bilhassa eyvan kemerlerin kilit taşlarında ve ışık takalarında şebekeli oyma tekniği kullanılmıştır.
Urfa camilerinden Nimetullah, Yusuf Paşa ve Hızanoğlu camilerinin mihrapları çevresinde görülen geometrik geçmeli bordürler anıtsal eserler üzerindeki taş süslemenin en önemli örneklerini teşkil etmektedir.Urfa mimarisinin vazgeçilmez unsurlarından olan taş süslemeciliği, günümüzde mimarinin betonarmeye dönüşmesiyle terk edilmiş bir durumdadır. Ancak, 1990-1996 yılları arasında Şanlıurfa Valiliği tarafından restorasyonu yapılan elli adet civarındaki yapıda ve Dergah- Balıklıgöl çevre düzenlemesi projesinin "kent platosu" olarak adlandırılan bölümünde Urfa'nın geleneksel taş süslemeciliği yerli ustalar tarafından yaşatılmaya çalışılmış, üretilen gayet olgun örnekler bu sanatın halen yaşadığını kanıtlamıştır.
Urfa / Tüm İlçeler